SOMALİLİ DİN ADAMLARININ TÜRKİYE HAYRANLIĞI: “TÜRKİYE SOMALİ’YE ÖNDERLİK ETMELİDİR”
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonu ile Konya’ya meslek içi eğitim programı kapsamında getirilen 37 Somalili din adamı çeşitliği eğitimlerden geçirildi. Diyanet Vakfı tarafından tüm masrafları karşılanan Somalili din adamları, iki hafta süren eğitim kampı boyunca Konya Diyanet Yurdu’nda ikamet etti. İçlerinde bir rektör, iki dekan, 17 öğretmen, bir subay, yedi tüccar, üç öğrenci, dört işçi ve iki memurun yer aldığı din adamları, 2 Şubat 2012 tarihinde başlayan meslek içi eğitim programlarını dün tamamlayarak ülkelerine geri döndü. Din adamlarının en önemli özelliği ise Somali’nin teokrasi ağırlıklı yönetiliyor olmasından dolayı din işlerinden herhangi bir ücret almadan ekstra bir iş daha yapıyor olmaları. Bu süreçte Yüksek Dini İhtisas Merkezi’nde eğitim gören Somalili din adamları, sosyal davranış kuralları, Kuran-ı Kerim, Hadis, Tefsir, dini musiki, fıkıh, ezan, gamet, mevlit ve ilahi dersleri yanı sıra Türkiye’yi ve Konya’yı Tanıma konulu eğitim semineri gördü.
İç savaş ve müstemlekenin hakim olduğu Somali’de yeterince dini eğitim alamadıkları için Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Türkiye’ye getirilen din adamları, Konya’da aldıkları eğitimleri ülkelerinde uygulayacak. Aldıkları dini eğitim ve ile ilgili izlenimlerini gazetemizle paylaşan Somalili din adamları, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı’na teşekkürlerini iletti.
SADECE TÜRKİYE’YE GÜVENİYORUZ BİZİ BAŞKALARINA BIRAKMAYIN
Aldıkları eğitimin çok başarılı olduğunu kaydeden heyetteki din adamlarının temsilcisi Mogadişu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hassan Ahmed Mohamoud, sadece eğitim almadıklarını bunun yanında ufuklarının geliştiğini ifade ederek, “Türkiye’ye meslek içi eğitim almak üzere geldik fakat bilgimizi ve görgümüzü de değiştirdik. Somali Türkiye ile mukayese edilemeyecek kadar farklı. Biz Türkiye’de eğitim sisteminin 80 yıl önceki haline bile yetişemeyiz. Bunları anlatılanlardan biliyoruz. İç savaş ve kuraklığın, ülkemizde oynanan oyunların gölgesinde yaşam mücadelesi veren bir ülkenin mensuplarıyız” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a besledikleri sevgi ve hayranlığı yüzünden okunan Mohamoud şöyle devam etti: “Eğer sizin başbakanınız bizimse örnek aldığımız ve lider kabul ettiğimiz Recep Tayyip Erdoğan elimizden tutmasaydı, birçoğumuz Türkiye’den haberdar bile değildik. Ülkemizin her tarafı Sayın Erdoğan’ın fotoğrafları ve Türk Bayrakları ile donatılıyor. Halkımız onu çok seviyor. Ne olur bizi başkalarının eline bırakmayın. Biz sadece Türkiye’ye güveniyoruz” diye konuştu.
KONYA’DA TAHSİL YAPMAK BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR AYRICALIK
Türkiye’nin Somali’nin yanında bir cennet gibi olduğunu ifade eden Mogadişu Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Mohammed Abdi İsmail, devlet sisteminin düzenli bir şekilde yönetimi karşısında şaşkınlığını gizleyemediğini vurgulayarak, “Türkiye’ye geldiğimde o kadar şaşırdım ki dilimi yuttum sandım. Bu kadar gelişmiş, her şeyi yerli yerinde ve düzenli bir ülke ile karşılaşacağımı düşünememiştim. Müslüman bir ülkenin böyle gelişmiş olduğunu görmek bizim için büyük bir sevinç kaynağı oldu. Din alimlerinden çok güzel eğitimler aldık. Ufkumuz gelişti. Konya’da ilim tahsili yapmayı bir ayrıcalık olarak görüyorum. Aldığımız eğitim sonrası ne kadar yetersiz olduğumuzu anladım. Buradaki edindiğim bilgileri ülkemizde öğrencilerime aktaracağım. Türkler, Allah’ın makbul kullarından. Ne kadar şükretseniz azdır” şeklinde konuştu.
BİZİ BATILI VAMPİRLERİN ELİNDEN ANCAK TÜRKİYE KURTARIR
Ticari faaliyetler yanı sıra din eğitimi de veren Somalili tüccar din adamı Abdulwahhab Rashiid İbraiim de ilk defa gördüğü kar ve çorbanın tadına doyamadığını, Konya’nın temizliğine hayran olduğunu belirterek, gördükleri eğitim sonrası kendisinde Somali’nin epey yol alması gerektiği kanaatinin oluştuğunu söyledi. Türkiye’yi çok zengin bir ülke olarak gördüklerini dile getiren İbrahiim, “Türkiye bundan 10 yıl önce neden Afrika’ya gelmedi çok merak ediyorum. Somali, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde Türkiye’yi tanıdı. Bizi batılı vampirlerin elinden de ancak Türkiye kurtarabilir. Türkiye’den en büyük isteğimiz, bizi bize bırakmamaları ve hep dostumuz olarak kalmalarıdır” dedi.
Kaldıkları Diyanet Vakfı Yurdu’nda 5 yıldızlı otel konforu yaşadıklarını belirten İbrahim, “Sayın Yurt Müdürü Yücel Kemendi ve çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum. Burada ilk kez çorba içtim ve hayran kaldım. Mogadişu’ya gittiğimde bir çorba salonu açmayı düşünüyorum. Ayrıca ilk kez karı Konya’da gördüm. Önce kendimi bulutların üzerinde gibi hissettim. Üzerine yalın ayak bastım ve çok soğuk olduğunu hissettim. Bu deneyimim unutulamayacak kadar güzeldi” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DEN ÖZEL İSTEĞİMİZ ORDUMUZU DA EĞİTMESİDİR
Türkiye’ye gelmek ve burada eğitim almaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Somali Ordusu Subaylarından din adamı Albay Abdullahi Sheiki Ali Ahmed, aldıkları eğitimle tüm dünya görüşlerinin değiştiğini belirterek, bu imkanı sağlayan Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’na teşekkür etti. Ezanların bu kadar güzel okunduğuna, camilerin temizliğine ve Konya halkının candan tavrına hayran kaldığını vurgulayan Ahmed, devlet otoritesinin sağlam temeller üzerine oturtulması ve halkın can güvenliğinin tam olarak sağlanmasının önemine işaret ederek, “Ülkemizde maalesef büyük bir güvenlik zafiyeti var. Kimsenin can ve mal güvenliği sağlanamıyor. Neredeyse her iki saatte bir insanımız ölüyor/öldürülüyor. Silah kimdeyse güç onda mantığı hâkim ve silahlı kişiler kendi iktidarını kuruyor. Havaalanlarımızı bile Ugandalı askerler koruyor. Buraya geldiğimde devlet otoritesinin gücüne hayran kaldım. İnşallah bu düzen bizim ülkemizde de egemen olur. Türkiye Başbakanı’ndan özel isteğimiz bu eğitim seminerlerinin devam etmesi ve ordumuzun da bu kapsamda eğitilmesidir” şeklinde konuştu.